Haberler

"Her 10 İşletmeden 9’u KOBİ: Türkiye’nin Kalkınma Motoru"

Türkiye’deki işletmelerin yaklaşık %99’unu oluşturan KOBİ’ler, ülke genelindeki istihdamın yaklaşık %70’ini sağlıyor. Sanayi, hizmet ve ticaret gibi kritik sektörlerde faaliyet gösteren bu işletmeler; gençlere, kadınlara ve farklı kesimlere sundukları iş imkanlarıyla da toplumsal gelişime katkıda bulunuyor.

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ’ler), hem Türkiye’nin hem de küresel ekonomilerin en canlı ve üretken bileşenleri arasında yer alıyor.
İstihdam yaratmaktan ihracat hacmini artırmaya, üretimdeki etkin rollerinden yenilikçi çözümler geliştirmeye kadar pek çok alanda KOBİ’ler, ekonomik kalkınmanın itici gücünü oluşturuyor.

Türkiye’deki işletmelerin yaklaşık %99’unu oluşturan KOBİ’ler, ülke genelindeki istihdamın yaklaşık %70’ini sağlıyor. Sanayi, hizmet ve ticaret gibi kritik sektörlerde faaliyet gösteren bu işletmeler; gençlere, kadınlara ve farklı kesimlere sundukları iş imkanlarıyla da toplumsal gelişime katkıda bulunuyor.

Sadece iç pazarda değil, dış ticarette de etkili olan KOBİ’ler, Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık %40’ını gerçekleştiriyor. Bu oran, birçok gelişmiş ülkedeki oranlarla benzerlik gösteriyor. Ayrıca, yerli üretimin desteklenmesinde ve cari açığın azaltılmasında da önemli bir rol üstleniyorlar.

Ancak KOBİ’lerin karşısındaki en büyük engellerden biri finansmana erişim. Krediye ulaşımda yaşanan sıkıntılar, yüksek faiz oranları ve teminat yetersizliği, birçok işletmenin büyüme potansiyelini sınırlıyor. Bu sebeple kamu teşvikleri, hibe mekanizmaları ve özel sektör fonlarının artırılması büyük önem taşıyor.

Pandemi sonrasında dijitalleşmenin hız kazanması, KOBİ’leri yeni arayışlara yönlendirdi. E-ticaret ve dijital pazarlama kanallarına adapte olan pek çok işletme, aynı zamanda üretim süreçlerinde dijital teknolojilere yatırım yaparak verimliliğini artırma yoluna gidiyor. Bu dönüşüm, kamu ve özel sektör ortaklığıyla yürütülen destek programları sayesinde daha da ivme kazanıyor.

KOSGEB, TOBB ve yerel ticaret-sanayi odaları gibi kuruluşlar, özellikle kadınlar, genç girişimciler ve engelli bireyler için özel destek mekanizmaları sunuyor. Kadın girişimciliğinin artması, hem ekonomik çeşitlilik hem de toplumsal kalkınma açısından stratejik bir öneme sahip. Tarım, gıda, tekstil ve dijital girişimcilik gibi alanlarda kadın KOBİ’lerin başarıları dikkat çekiyor.

KOBİ’lerin güçlenmesi, sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda kriz dönemlerinde ekonominin dayanıklılığını da artırıyor. Finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılması, dijital altyapının güçlendirilmesi ve ihracat yetkinliklerinin geliştirilmesi, KOBİ’lerin küresel rekabette daha sağlam bir yer edinmesini sağlayacaktır. Bu işletmelerin güçlenmesi, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma vizyonuna ulaşmasında kritik rol oynayacaktır.